Çağımızın bilim, teknoloji, uzay vs çağı olduğu yıllardır söylenip durur. Gelişen teknoloji, değişen çağ hayatımızı da oldukça farklılaştırdı. Bilgisayar başından kalkmayan çocuklar sokakları bomboş bıraktılar. Şöyle bir düşünüyorum da yaşım 23 bilgisayarla ilk tanışmam 13 yaşlarımda falan oldu; kendi bilgisayarımın olması ise 15 - 16 yaşımı buldu. O zamana kadar atarimiz vardı onu oynardık, ekseriyetle sokaklarda top oynardık, parkları boş bırakmazdık.
Sokaklara şöyle bir bakıyorum da artık eski günlerden eser yok. Mahalle maçları yok, sokak oyunları yok ama internet ve bilgisayar bağımlısı çocuklar var. Avrupada 10 yıl önce neler oluyorsa ülkemizde de şuan onlar oluyor. Sokaklarda eskisi gibi güvenli değil tabii. Eskiden herkes kapısını bile kilitlemeye gerek duymazken şimdi çelik kapısı olmayanlar rahat uyku uyuyamıyor. Çocukların internete bu derece bağımlı olmaları sonucunda okuyan bir nesil yerine oyun oynayan bir nesil yetişiyor. Apolitik bir yapılanma ve olanlara kayıtsız kalma, tepki göstermeme okuma eksikliğinin getirdiği davranış biçimleri. Hangimiz kitap okumayı bilgisayarla uğraşmaya tercih ederiz ki? Bu soruya kendi adıma cevabım olumsuz yönde maalesef. Hayatımızın en önemli dönemlerinde bir yerlere gelebilmek için belli sınavlarda başarılı olmamız gerekirken ve bunun için tek şartın çalışmak olduğu aşikar iken karşımızda güçlü bir engel var. BİLGİSAYAR.
Aileler çocuklarını küçük yaşta disipline etmezse bu konuda çocuğun önünü almak imkansızlaşıyor. Bilgisayar oynamayı veya internette vakit geçirmeyi bir boş zaman aktivitesi olarak değil de ödül olarak çocuğa vermeli aileler. 2 saat ders mi çalıştı 1 saat ödül olarak verilmeli bilgisayar. Zaten o bir saat içinde belleği o kadar gereksiz bilgi ve resimlerle doluyor ki çalışma zamanında elde ettiklerini yüksek oranda unutuyor.
Yaşam boyu mutlu bir hayat sürmeniz dileğiyle...
0 yorum:
Yorum Gönder